1. çok sinirlenmek, öfkelenmek
1. Dürdane Hanım'ın aşkı seni zıvanadan büsbütün çıkarmış.
1. Dürdane Hanım'ın aşkı seni zıvanadan büsbütün çıkarmış.
2. aklını yitirmek, çılgın gibi davranmak
1. Kaç zamandır zaten bir acayipleşen oğlanın artık adamakıllı zıvanadan çıktığına hükmediyorlardı.
1. Kaç zamandır zaten bir acayipleşen oğlanın artık adamakıllı zıvanadan çıktığına hükmediyorlardı.
3. denetlenemez duruma gelmek
1. Bu iş zıvanadan çıktı.
1. Bu iş zıvanadan çıktı.