zikzak dikişi, zikzak makinesi
1. isim , isim , isim , isim , Art arda birdenbire ters yöne açılar yapan kırık çizgi
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sık sık değişen görüş, düşünce veya davranış, istikrarsızlık
1. Yurdumuzun daha çok zikzaklar ülkesi olduğuna artık iyice alıştık.
1. Yurdumuzun daha çok zikzaklar ülkesi olduğuna artık iyice alıştık.
3. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Karşılıklı
1. Boğaziçi köylerinde oturanların birbirleriyle buluşmaları için zikzak vapurlar işlerdi.
1. Boğaziçi köylerinde oturanların birbirleriyle buluşmaları için zikzak vapurlar işlerdi.
Lisan : Fransızca zigzag