zarif

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çekicilik, biçim, görünüş, durum, konuşma ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen, zarafetli

Örnek:

1. Camilerimizdeki o zarif çizgilerin şiirini bir daha duyacak.

1. Camilerimizdeki o zarif çizgilerin şiirini bir daha duyacak.

2. Beğenilir ve nükteli (dil, konuşma vb.)

Örnek:

1. Zarif bir söz.

1. Zarif bir söz.

3. Güzel, hoş, albenili

Örnek:

1. Teşekküre geldim zarif hediyenize / Gücenmeyin biraz fazla güldümse size

1. Teşekküre geldim zarif hediyenize / Gücenmeyin biraz fazla güldümse size

4. Hoşa gider bir biçimde konuşan ve davranan

Örnek:

1. Zarif ve hassas şair gittikçe artan bu iltifatlar karşısında saadetinden ağlıyordu.

1. Zarif ve hassas şair gittikçe artan bu iltifatlar karşısında saadetinden ağlıyordu.


Lisan : Arapça ẓarīf