1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kendi üzerinde dönerek hareket etmek
1. Fıçı yuvarlanıyor.
1. Fıçı yuvarlanıyor.
2. Dökülerek düşmek
1. Bu hayvancıklara bakarken gözlerimden yaşların yuvarlandığını ve toplandığını duydum.
1. Bu hayvancıklara bakarken gözlerimden yaşların yuvarlandığını ve toplandığını duydum.
3. Devrilmek, düşmek
1. Kapı açılır açılmaz yüzükoyun ve kaskatı yere yuvarlandı.
1. Kapı açılır açılmaz yüzükoyun ve kaskatı yere yuvarlandı.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ansızın, beklenmedik bir zamanda ölmek
5. Gitmek
1. İkimiz de feci bir akıbete doğru yuvarlanıyoruz.
1. İkimiz de feci bir akıbete doğru yuvarlanıyoruz.