1. -e , -e , -e , -e , Bir şeyi bir yerden kaldırmadan ekseni çevresinde döndürerek yürütmek, tekerlemek
1. Balta ve küskü ile onu kaldırır, aşağıya yuvarlarız.
1. Balta ve küskü ile onu kaldırır, aşağıya yuvarlarız.
2. -i , -i , -i , -i , Döndürerek tomar yapmak veya yuvarlak duruma getirmek
3. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Hızla düşürmek, devirmek
1. Bir çelmede adamı yere yuvarladı.
1. Bir çelmede adamı yere yuvarladı.
4. nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , Sözü belirsizce, anlaşılmayacak biçimde söylemek
1. Bu meslekte neler gördük biz diye yuvarlayarak lafı değiştiriyorum.
1. Bu meslekte neler gördük biz diye yuvarlayarak lafı değiştiriyorum.
5. nesnesiz , nesnesiz , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , nesnesiz , nesnesiz , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , İnanılmayacak yalanlar söylemek
6. nesnesiz , nesnesiz , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , nesnesiz , nesnesiz , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , İstekle ve çabucak yemek veya içmek
1. Birbiri ardınca bilmem kaç şişe bira yuvarlamış.
1. Birbiri ardınca bilmem kaç şişe bira yuvarlamış.
7. -i , -i , -i , -i , Kelimelerin bazı seslerini söylememek
1. Kendine has, kelimelerin son hecelerini yuvarlaya yuvarlaya, yumuşak bir konuşma tarzı vardı.
1. Kendine has, kelimelerin son hecelerini yuvarlaya yuvarlaya, yumuşak bir konuşma tarzı vardı.
8. -i , -i , -i , -i , Sayıyı, küçük tutarlarını atarak veya ekleyerek tüm sayı durumuna getirmek