tünemek

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kuşlar, kanatlı evcil hayvanlar, uyumak için bir dala veya sırığa konmak

Örnek:

1. Bir sene evvel kargaların tünediği çınara şimdi bir bülbül konmuş ötüyordu.

1. Bir sene evvel kargaların tünediği çınara şimdi bir bülbül konmuş ötüyordu.

2. Tabure, yüksekçe iskemle vb. üzerine oturmak

Örnek:

1. Athena, gidip taburelerden birine tünedi.

1. Athena, gidip taburelerden birine tünedi.