1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bitmek, sona ermek, kalmamak
1. Vaktiyle yaşamış olan büyük musiki ustaları nesillerinin artık tükenmiş olduğu da söylenirdi.
1. Vaktiyle yaşamış olan büyük musiki ustaları nesillerinin artık tükenmiş olduğu da söylenirdi.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Güçsüzleşmek, bitkinleşmek, yılgınlaşmak
1. İnsan sevdiği birini tükenmiş görmek istemez.
1. İnsan sevdiği birini tükenmiş görmek istemez.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Verimliliğini yitirmek, söyleyecek sözü kalmamak
1. Yalnız kendi tecrübelerini yazmaya kalkan romancı çabuk tükenir.
1. Yalnız kendi tecrübelerini yazmaya kalkan romancı çabuk tükenir.