1. -i , -i , -i , -i , Tos vurmak
1. Koç çocuğu tosladı.
1. Koç çocuğu tosladı.
2. -e , -e , -e , -e , Taşıt ön kısmını bir yere veya bir başka taşıta hafifçe çarpmak
3. -e , -e , -e , -e , Önündeki cismi görmeyerek hızla ona çarpmak
4. -e , -e , argo , argo , -e , -e , argo , argo , Para vermek
1. Beyoğlu'na çıkmadan rejisör ona bir elli kâğıt tosladı.
1. Beyoğlu'na çıkmadan rejisör ona bir elli kâğıt tosladı.
5. -e , -e , argo , argo , -e , -e , argo , argo , Birine rastlamak, rastgelmek
6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Takılmak
1. Böyle bir ortamda ana caddenin yapımına hız veren belediye yetkilileri, meseleyi kapanmış addedip hiçbir engele toslamadan rahatlıkla geçirebilirdiler yolu.
1. Böyle bir ortamda ana caddenin yapımına hız veren belediye yetkilileri, meseleyi kapanmış addedip hiçbir engele toslamadan rahatlıkla geçirebilirdiler yolu.