toplanmak

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Toplama işine konu olmak

Örnek:

1. Ağaçtaki meyveler toplandı.

1. Ağaçtaki meyveler toplandı.

2. Bir araya gelmek

Örnek:

1. Alp'ın ilk bahadırlığını işiten yurttaşlar etrafına toplandılar.

1. Alp'ın ilk bahadırlığını işiten yurttaşlar etrafına toplandılar.

3. Toplantı yapmak

4. Kendine çekidüzen vermek

5. Seyahat etmek, taşınmak vb. için hazırlanmak

6. Şişmanlamak

Örnek:

1. Kısacık boylu, kara kuru Nadir Hanım'ın yerinde şimdi şişman denilecek kadar etlenmiş, toplanmış, yağlanmış bir hanım var.

1. Kısacık boylu, kara kuru Nadir Hanım'ın yerinde şimdi şişman denilecek kadar etlenmiş, toplanmış, yağlanmış bir hanım var.