toparlamak

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir araya getirmek, toplu bir duruma sokmak

Örnek:

1. Bir gün okulda işgal eylemi olmuş, bütün öğrencileri toparlamışlar.

1. Bir gün okulda işgal eylemi olmuş, bütün öğrencileri toparlamışlar.

2. Neler üzerinde durulacağını hatırlayıp bir araya getirmeye çalışmak

Örnek:

1. Bildiği bütün Fransızcayı toparlayarak vitrindeki kravatın değerini sordu.

1. Bildiği bütün Fransızcayı toparlayarak vitrindeki kravatın değerini sordu.

3. Şaşkın durumdan kurtulup kendine gelmek

4. Çekidüzen vermek

Örnek:

1. Odayı toparladı.

1. Odayı toparladı.