1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Karnı üzerinde sürünerek gitmek
1. İçimize tekrar emniyet geldikten sonra, karnımız üstünde sürünerek Nil'e, sonra öteki sahile geçtik.
1. İçimize tekrar emniyet geldikten sonra, karnımız üstünde sürünerek Nil'e, sonra öteki sahile geçtik.
2. -i , -i , -i , -i , Kendi üzerine koku, krem vb. sürmek
1. Bir şişe kolonyayı süründüm.
1. Bir şişe kolonyayı süründüm.
3. -e , -e , -e , -e , Bir şeye değerek geçmek, geçerken değmek
1. Duvara sürünmek. Boyaya sürünmek.
1. Duvara sürünmek. Boyaya sürünmek.
4. Sürünme işine konu olmak
1. Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün.
1. Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün.
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yoksul ve perişan yaşamak
1. Semiz bir köpeğe bile yetmeyecek bir parayla bu kadar süründüm.
1. Semiz bir köpeğe bile yetmeyecek bir parayla bu kadar süründüm.
6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Başıboş, sahipsiz kalmak
1. Kedi sokaklarda sürünürken bile, eğer sizden korkmadıysa yine mağrur, kibirli ve rahatına düşkündür.
1. Kedi sokaklarda sürünürken bile, eğer sizden korkmadıysa yine mağrur, kibirli ve rahatına düşkündür.