sıkma


İlgili Kelimeler:

sıkma baş, sıkma köfte

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıkmak işi

Örnek:

1. Bu vicdan azabının demirden pençesi yüreğini sıkmaya başlıyordu.

1. Bu vicdan azabının demirden pençesi yüreğini sıkmaya başlıyordu.

2. Bir tür pantolon veya şalvar

3. Bayat ekmeğin su ile ıslatılıp sıkılmasıyla elde edilen malzemeyi un, tuz ve suyla yoğurup hamur durumuna getirdikten sonra arasına kavrulmuş soğan, peynir konularak pişirilen bir yemek

4. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sımsıkı bağlanmış

Örnek:

1. Sırtına giymiş sıkma sayayı / Yedeğine almış ağca mayayı

1. Sırtına giymiş sıkma sayayı / Yedeğine almış ağca mayayı

5. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sıkılmaya, suyu alınmaya elverişli (portakal)

6. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Dar bir tür kadın yeleği