buzul seli, sevgi seli
1. isim , isim , isim , isim , Sürekli yağan yağmurdan veya eriyen kardan oluşan, geçtiği yerlere zarar veren taşkın su, su taşkını
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Hareket hâlindeki büyük kalabalık, yığın
1. Ellerinde çantalı, küçük yiyecek paketleri, kadınlı erkekli bir memur seli, Ulus Meydanı'na doğru akıyor.
1. Ellerinde çantalı, küçük yiyecek paketleri, kadınlı erkekli bir memur seli, Ulus Meydanı'na doğru akıyor.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Etki ve iz bırakan güçlü durum veya davranış
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yoğunluk
1. Yüzüne baktığım zaman bir ışık selinin ondan bana doğru aktığını hissettim.
1. Yüzüne baktığım zaman bir ışık selinin ondan bana doğru aktığını hissettim.
Lisan : Arapça seyl