pırıl pırıl

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok parlak, çok ışıklı

Örnek:

1. Beşiktaş sırtları pırıl pırıl, aradaki boğaz parçası masmaviydi.

1. Beşiktaş sırtları pırıl pırıl, aradaki boğaz parçası masmaviydi.

2. Çok temiz, tertemiz

Örnek:

1. Gece saat dokuz. Bermutat, köşk pırıl pırıl.

1. Gece saat dokuz. Bermutat, köşk pırıl pırıl.

3. Çok yeni

4. zarf , zarf , zarf , zarf , Parlak bir biçimde

Örnek:

1. Gökte pırıl pırıl ışıldayan güneşi siyah bir bulut örter.

1. Gökte pırıl pırıl ışıldayan güneşi siyah bir bulut örter.

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Birikimli, eksiği olmayan, geleceği parlak

Örnek:

1. Şimdi artık yepyeni, pırıl pırıl bir mizahçı kuşak yetişti.

1. Şimdi artık yepyeni, pırıl pırıl bir mizahçı kuşak yetişti.