peşin cevap, peşin fikir, peşin hüküm, peşin pazarlık, peşin peşin, peşin piyasa, peşin satış, peşin yargı
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir alışverişte, alışveriş yapıldığı anda, alınan şeyin tesliminden önce veya teslimiyle birlikte ödenen, veresiye karşıtı
1. Aldığı şeyin parasını peşin olarak ödeyen bir insanın hâlinde bir gurur vardır.
1. Aldığı şeyin parasını peşin olarak ödeyen bir insanın hâlinde bir gurur vardır.
2. Çalışmadan verilen (ücret, aylık)
1. O, peşin parayla çalışıyor.
1. O, peşin parayla çalışıyor.
3. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Toptancıdan bir malı çok miktarda veresiye aldıktan sonra piyasada değerinden daha aşağıya peşin olarak satma, spot
4. zarf , zarf , zarf , zarf , Daha önce, önceden
Lisan : Farsça pīşīn