1. havayı ciğerlerine çekmek, soluk almak
1. Nefes aldıkça içime kurum ve is kokusu doluyor sanıyorum.
1. Nefes aldıkça içime kurum ve is kokusu doluyor sanıyorum.
2. dinlenmek
3. ferahlamak, rahatlamak
4. mutlu bir biçimde yaşamak
1. Gezecek, eğlenecek, nefes alacak hiçbir yer yok.
1. Gezecek, eğlenecek, nefes alacak hiçbir yer yok.