1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Saf, deneyimsiz
1. Kıskanabileceği kadınların varlığını göğüsleyemeyecek kadar naif biri değildi.
1. Kıskanabileceği kadınların varlığını göğüsleyemeyecek kadar naif biri değildi.
2. isim , isim , isim , isim , Güzel sanatların özellikle resim alanında kendi kendini yetiştirmiş sanatçısı veya onun yapıtı
3. isim , isim , isim , isim , Kendi kendini yetiştirmiş, doğal bir plastik sanat yeteneğine sahip sanatçılar tarafından yaratılan resim sanatı
4. Acemice yapılan
1. Bu özbeöz İstanbul efendisi, makalelerini, romanlarını kendine özgü naif resimlerle süslerdi.
1. Bu özbeöz İstanbul efendisi, makalelerini, romanlarını kendine özgü naif resimlerle süslerdi.
Lisan : Fransızca naïf