mutlak değer, mutlak mera, mutlak nem, mutlak sıcaklık, mutlak sıfır
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Salt
1. Eskilerden üstün olmasa da onlar kadar mutlak bir roman yazmak istiyorum.
1. Eskilerden üstün olmasa da onlar kadar mutlak bir roman yazmak istiyorum.
2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık
3. zarf , zarf , zarf , zarf , Kesinlikle
1. Hele hükümdar liyakatsizse böyle bir murakabeye mutlak ihtiyaç vardır.
1. Hele hükümdar liyakatsizse böyle bir murakabeye mutlak ihtiyaç vardır.
Lisan : Arapça muṭlaḳ