meraklı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, araştırıcı, mütecessis

Örnek:

1. Başımı kaldırınca Mustafa'nın meraklı gözleriyle karşılaşıyorum.

1. Başımı kaldırınca Mustafa'nın meraklı gözleriyle karşılaşıyorum.

2. Bir şeye çok düşkün olan, sürekli onunla uğraşan

Örnek:

1. Sedef ve gümüş kakmalı bıçaklara, revolverlere meraklıydı.

1. Sedef ve gümüş kakmalı bıçaklara, revolverlere meraklıydı.

3. Kendisini ilgilendirmeyen bir konuda bilgi sahibi olmaya çalışan (kimse)

4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Kaygılı

Örnek:

1. O meraklı bir kadındır, patırtı çekemez.

1. O meraklı bir kadındır, patırtı çekemez.