1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Anlamsız
1. Kim bilir nasıl manasız şeyler karalayıp oraya atmışım.
1. Kim bilir nasıl manasız şeyler karalayıp oraya atmışım.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yersiz, boş, yararsız
1. Arkasından koşanlar bu kokudan kaçtılar, onu ağır ve manasız buldular.
1. Arkasından koşanlar bu kokudan kaçtılar, onu ağır ve manasız buldular.