1. isim , isim , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , isim , isim , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Açıkgöz, kurnaz, çokbilmiş kimse
2. Aşağılık ve düzenci kimse
1. İlk pansiyoncum, kendi zaten malın gözü olduğu için herkese en olmadık lekeleri bulaştırmak için fırsat kollardı.
1. İlk pansiyoncum, kendi zaten malın gözü olduğu için herkese en olmadık lekeleri bulaştırmak için fırsat kollardı.
3. Bir şeyin en iyisi, en güzeli
1. Anam da hep malın gözünü bulur ama bize göstermez.
1. Anam da hep malın gözünü bulur ama bize göstermez.
4. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İffetsiz