1. bir değer karşılığında sahip olmak
1. Sen şimdilik buna karşılık diyeceksin ki dün yüze mal ettiğin arsaları bine, bine olanları on binlere sattın.
1. Sen şimdilik buna karşılık diyeceksin ki dün yüze mal ettiğin arsaları bine, bine olanları on binlere sattın.
2. kendi malı, eseri, buluşu gibi benimsemek veya saymak
1. Nereden, kimden almış olursak olalım, bin yıldır onu kendimize mal etmişiz, benimsemişiz.
1. Nereden, kimden almış olursak olalım, bin yıldır onu kendimize mal etmişiz, benimsemişiz.
3. yüklemek, ait olduğunu göstermek
1. Başkalarından kazandığı iki çocuğu da bu zengin ihtiyara mal ederek mirasa sokacak.
1. Başkalarından kazandığı iki çocuğu da bu zengin ihtiyara mal ederek mirasa sokacak.