1. -i , -i , -i , -i , Yok etmek
2. Bozup işe yaramaz duruma getirmek
1. Kuraklık ekinleri mahvetti.
1. Kuraklık ekinleri mahvetti.
3. Onmaz duruma getirmek
1. Beni bu güzel havalar mahvetti / Böyle havada istifa ettim / Evkaftaki memuriyetimden
1. Beni bu güzel havalar mahvetti / Böyle havada istifa ettim / Evkaftaki memuriyetimden
4. Boşa gitmesine sebep olmak, heba etmek
1. Ufak bir dikkatsizlik bütün emeklerimi mahvetti.
1. Ufak bir dikkatsizlik bütün emeklerimi mahvetti.
Lisan : Arapça maḥv + Türkçe etmek
Telaffuz : ma'hvetmek