baca külahı
1. isim , isim , isim , isim , İçine bazı şeyler koymak için huni biçiminde bükülmüş kâğıt kap
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu kabın alabileceği miktarda olan
1. Dışarıda, bahçede, meydanda bekleyen mektep çocuklarına birer külah şeker dağıtıldı.
1. Dışarıda, bahçede, meydanda bekleyen mektep çocuklarına birer külah şeker dağıtıldı.
3. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Erkeklerin giydiği genellikle keçeden, ucu sivri veya yüksek başlık
1. Bunun sırtında öbürleri gibi bir uzun cübbe, başında bir uzun külah vardı.
1. Bunun sırtında öbürleri gibi bir uzun cübbe, başında bir uzun külah vardı.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Oyun, hile
Lisan : Farsça kulāh
Telaffuz : l ince okunur