koşmak

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Adım atışlarını artırarak ileri doğru hızla gitmek

Örnek:

1. Ben kaçıyorum, abim de arkamdan koşuyor.

1. Ben kaçıyorum, abim de arkamdan koşuyor.

2. Bir yere ivedilikle gitmek

Örnek:

1. Pencerede dolaşan gölgelerden bir şeyler sezmeye çalışarak koşuyorum.

1. Pencerede dolaşan gölgelerden bir şeyler sezmeye çalışarak koşuyorum.

3. Bir işle çok ilgilenmek, koşuşturmak

Örnek:

1. Yok, yok, dedi, akşamdan beri ben koştum, biraz da onlar yorulsunlar.

1. Yok, yok, dedi, akşamdan beri ben koştum, biraz da onlar yorulsunlar.

4. Koşuya çıkmak

Örnek:

1. Doru at bugün koşmayacak.

1. Doru at bugün koşmayacak.

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kovalamak, üstüne düşmek, izlemek

Örnek:

1. İki yıldır bu işin peşinden koşuyorum.

1. İki yıldır bu işin peşinden koşuyorum.