körpe

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dalından yeni koparılmış, tazeliği üstünde, daha büyümemiş (bitki), kart karşıtı

Örnek:

1. Körpe fidan.

1. Körpe fidan.

2. Çok genç (kimse)

Örnek:

1. Köşedeki masada körpe, ötekinde olgun birer hoş kadın...

1. Köşedeki masada körpe, ötekinde olgun birer hoş kadın...

3. Yavruluktan henüz çıkmış (hayvan)

Örnek:

1. Kaplan ve yılan, körpe ceylan hayaliyle gözlerini kapadılar.

1. Kaplan ve yılan, körpe ceylan hayaliyle gözlerini kapadılar.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Henüz bozulmamış, yıpranmamış

Örnek:

1. Körpe ruhlar üzerinde heykeltıraş gibi çalışmayı severim.

1. Körpe ruhlar üzerinde heykeltıraş gibi çalışmayı severim.