1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyi uçlarından kesmek
2. Saç, sakal veya tüyü kesmek
1. Saçlarını çok kırkmışsın.
1. Saçlarını çok kırkmışsın.
3. Koyun, keçi vb. hayvanların tüylerini kesmek
1. Günün birinde ihtiyar çoban koyunun birini kör bir makasla kırkıyordu.
1. Günün birinde ihtiyar çoban koyunun birini kör bir makasla kırkıyordu.