1. gelip çatmak
1. Kış kapıya dayandı, daha kömür alamadık.
1. Kış kapıya dayandı, daha kömür alamadık.
2. bir şey elde etmek için bir yeri, bir kimseyi zorlamak, göz korkutmak
1. Bereket versin ki padişahın cellatları kapıya dayanmadılar.
1. Bereket versin ki padişahın cellatları kapıya dayanmadılar.