ısınmak

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sıcak duruma gelmek

Örnek:

1. Havalar ısınınca bizim ahbaplar ayaklandılar.

1. Havalar ısınınca bizim ahbaplar ayaklandılar.

2. Üşümesini gidermek

Örnek:

1. Şöyle güzel bir sütlü kahve yapayım da içimiz ısınsın.

1. Şöyle güzel bir sütlü kahve yapayım da içimiz ısınsın.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yadırgamaz olmak, hoşlanır olmak, alışmak, benimsemek

Örnek:

1. Bunca çabamıza karşın halkımızın Batı müziğine ısınamadığını söyledi.

1. Bunca çabamıza karşın halkımızın Batı müziğine ısınamadığını söyledi.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Var olan gerginlik sona ermek

Örnek:

1. Çaylar dağıldıktan sonra ortalık oldukça ısındı.

1. Çaylar dağıldıktan sonra ortalık oldukça ısındı.