ikinci ayak, ikinci bahar, İkinci Çağ, ikinci el, ikinci ferik, ikinci kaptan, ikinci sınıf, ikinci yarı, İkinci Zaman, ikinci zar
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İki sayısının sıra sıfatı
2. Sırada önem bakımından birinciden sonra gelen
1. En fazla leylak ağaçlarını seviyordum, hele biri boyuma yakın olanı, âdeta ikinci odamdı.
1. En fazla leylak ağaçlarını seviyordum, hele biri boyuma yakın olanı, âdeta ikinci odamdı.
3. Değer ve kalitece birinciden sonra gelen
1. Evde pişirip yedikleri çikolatanın kalitesi ikinci idi.
1. Evde pişirip yedikleri çikolatanın kalitesi ikinci idi.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yeni, bir başka
5. isim , isim , isim , isim , Birinciden sonra gelen kimse veya nesne
1. Yeni ilişkisinden son derece hoşnut ve ilk bebeğine veremediği tüm sevgiyi ikincisine vermekte kararlıydı.
1. Yeni ilişkisinden son derece hoşnut ve ilk bebeğine veremediği tüm sevgiyi ikincisine vermekte kararlıydı.