iğnelemek

fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , İğne ile tutturmak

Örnek:

1. Hanım ipek peçesini açmış, çarşafının üzerine iğnelemiş.

1. Hanım ipek peçesini açmış, çarşafının üzerine iğnelemiş.

2. -i , -i , mecaz , mecaz , -i , -i , mecaz , mecaz , Üstü kapalı olarak onur kırıcı, üzüntü verici söz söylemek

Örnek:

1. Onunla tatlı sert münakaşaya kalkıştın, âdeta iğneler gibiydin.

1. Onunla tatlı sert münakaşaya kalkıştın, âdeta iğneler gibiydin.