idare amiri, idarehane, idare hukuku, idareimaslahat, idare kandili, idare lambası, idare mahkemesi, idare meclisi, mahallî idare, merkezî idare, mülki idare, örfi idare, sivil idare, amme idaresi, kamu idaresi
1. isim , isim , isim , isim , Yönetme, yönetim, çekip çevirme
1. Bu zat, propagandayı tertip ve idareye memur imiş.
1. Bu zat, propagandayı tertip ve idareye memur imiş.
2. Ülke işlerinin yürütülmesi, kamuya ilişkin hizmetlerin bütünü
3. Bir kurum veya kuruluşun yönetildiği yer veya makam
1. Meğer Gazi Paşa gelecekmiş. İdare her sınıfa Afet Hanım'ın Yurt Bilgisi kitabından üçer nüsha dağıttı.
1. Meğer Gazi Paşa gelecekmiş. İdare her sınıfa Afet Hanım'ın Yurt Bilgisi kitabından üçer nüsha dağıttı.
4. Bir kurumun işlerini yürüten kurul
1. Gazete idaresi tarafından zarf kazara açılmış.
1. Gazete idaresi tarafından zarf kazara açılmış.
5. Tutum
1. Birdenbire, elindeki suyu günlerce idareye mecbur bir kazazede hâline geldim.
1. Birdenbire, elindeki suyu günlerce idareye mecbur bir kazazede hâline geldim.
6. İdare kandili veya lambası
7. Hoş görme, göz yumma
8. Yetinme
1. Bu son hatıralarla sonuna kadar idareye çalışıyorum.
1. Bu son hatıralarla sonuna kadar idareye çalışıyorum.
Lisan : Arapça idāre
Telaffuz : ida:re