içmek

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir sıvıyı ağza alıp yutmak

Örnek:

1. Bir oluktan buz gibi bir su içtik.

1. Bir oluktan buz gibi bir su içtik.

2. Sigara, nargile vb.nin dumanını içe çekmek

Örnek:

1. Evinden, pek seyrek zamanlarda içtiği nargilesini istedi.

1. Evinden, pek seyrek zamanlarda içtiği nargilesini istedi.

3. Bir şey, bir sıvıyı içine çekmek, emmek

Örnek:

1. Toprak suyu içer.

1. Toprak suyu içer.

4. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İçki kullanmak

Örnek:

1. O akşam saat ikiye kadar içtiler.

1. O akşam saat ikiye kadar içtiler.