1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İçli bitkiler tanelenmek, iç tutmak
1. Gelincikler açmayınca baklalar içlenmez.
1. Gelincikler açmayınca baklalar içlenmez.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kimseye belli etmeden bir şeyi kendine dert etmek, duygulanmak
1. Mısır'a vardıktan sonra beni kim hatırına getirir diye içleniyordum.
1. Mısır'a vardıktan sonra beni kim hatırına getirir diye içleniyordum.