1. istemeden kısa bir süre uyuyuvermek
1. Hanife kadın hastalandı, şimdi o gelinceye kadar işlerini ben yapıyorum, çamaşır yıkadım da yorulmuşum, şöyle içim geçmiş.
1. Hanife kadın hastalandı, şimdi o gelinceye kadar işlerini ben yapıyorum, çamaşır yıkadım da yorulmuşum, şöyle içim geçmiş.
2. bir işe yaramaz duruma gelmek
1. Islak duvarların, rüzgâr vurdukça çatırdayan çatıların altında insanların içi geçti.
1. Islak duvarların, rüzgâr vurdukça çatırdayan çatıların altında insanların içi geçti.
3. yaşlılıktan, güçsüzlükten isteksiz olmak, hiçbir şeye ilgi duymamak
4. kavun, karpuz vb. yenmeyecek biçimde içi bozulmuş olmak