iç içe girmek (veya geçmek)

Anlamı:

1. karmakarışık olmak

2. uygun bir biçimde birbirinin içine girmek

3. kaza sonucu araçlar birbirine girmek

4. birbirinden ayrılamaz durumda olmak

Örnek:

1. Burada tarih ile masal iç içe girmiş durumdadır; hangisi masal, hangisi tarih, karışır gider birbirine.

1. Burada tarih ile masal iç içe girmiş durumdadır; hangisi masal, hangisi tarih, karışır gider birbirine.