hasta


İlgili Kelimeler:

hasta bakıcı, hasta hakları, hasta kâğıdı, hastane, ağır hasta, akıl hastası, kalp hastası, ruh hastası, sinir hastası

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hastalık, kaza veya yaralanma dolayısıyla fizik veya ruh sağlığı bozulmuş ve tedavi edilmesi gereken kimse, rahatsız

Örnek:

1. Annem o evin önü sofalı bir odasında hasta yatıyordu.

1. Annem o evin önü sofalı bir odasında hasta yatıyordu.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Aşırı düşkün, tutkun

Örnek:

1. Maç hastası.

1. Maç hastası.

3. argo , argo , argo , argo , Parasız, züğürt

4. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Zihinsel yetenekleri bozulmuş olan


Lisan : Farsça ḫaste