garip

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kimsesiz, zavallı olan

2. Yabancı, gurbette yaşayan, elgin

3. Acayip

Örnek:

1. Aslında ben çok az konuşan biriyim. Dilimin böyle birdenbire çözülmesi çok garip.

1. Aslında ben çok az konuşan biriyim. Dilimin böyle birdenbire çözülmesi çok garip.

4. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Şaşılacak bir şey karşısında söylenen söz

Örnek:

1. Demek Bekir böyle utangaç bir çocukmuş. Garip!

1. Demek Bekir böyle utangaç bir çocukmuş. Garip!

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Dokunaklı, hüzün veren

Örnek:

1. Bir yabancı için dünyanın neresinde olursa olsun büyükşehir böyle garip bir yalnızlık duygusu veriyor.

1. Bir yabancı için dünyanın neresinde olursa olsun büyükşehir böyle garip bir yalnızlık duygusu veriyor.


Lisan : Arapça ġarīb