1. isim , isim , isim , isim , Bir yapının birçok bölümünü aynı katta birbirine bağlayan içten veya dıştan yapılmış geniş geçit
1. Loşluğunu ışıklar bile gidermeyen koyu mavi bir uzun galeriye girdik.
1. Loşluğunu ışıklar bile gidermeyen koyu mavi bir uzun galeriye girdik.
2. Sanat eserlerinin veya herhangi bir malın sergilendiği salon
1. Hilmi Bey'in evi, bir sanat ve ihtişam galerisi değildi.
1. Hilmi Bey'in evi, bir sanat ve ihtişam galerisi değildi.
3. Maden ocaklarında açılan yer altı yolu
4. Otomobil alınıp satılan yer
Lisan : Fransızca galerie