fırtına kuşu, fırtına uğrağı, fırtınaya yakın rüzgâr, sayılı fırtına, şiddetli fırtına, beyin fırtınası, çaylak fırtınası, kahkaha fırtınası, kar fırtınası, kırlangıç fırtınası, koç katımı fırtınası, kum fırtınası
1. isim , isim , meteoroloji , meteoroloji , isim , isim , meteoroloji , meteoroloji , Rüzgâr çizelgesinde hızı 34-40 deniz mili olan ve kuvveti 8 ile gösterilen, yağmur ve kasırga getiren çok güçlü rüzgâr
1. İnce, uzun sapının, çok ağır başını, o kadar yüksekte taşıyabilmesi, fırtınalarda kırılmaması, içindeki aşktandır.
1. İnce, uzun sapının, çok ağır başını, o kadar yüksekte taşıyabilmesi, fırtınalarda kırılmaması, içindeki aşktandır.
2. Bu rüzgârın denizde veya kum çöllerinde yarattığı dalgalanma
1. Dalgadan kimsenin eli tahlisiyeye değmeden bereket fırtına dindi.
1. Dalgadan kimsenin eli tahlisiyeye değmeden bereket fırtına dindi.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Güç atlatılan kötü durum
1. Fırtınanın yaklaştığını anladığı hâlde anlamamış görünüyor, şarkısını mırıldanıyordu.
1. Fırtınanın yaklaştığını anladığı hâlde anlamamış görünüyor, şarkısını mırıldanıyordu.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Karşıt düşünce veya durumların yarattığı karışıklık, sıkıntı
1. Kâmuran'ın ağlamasının kalbimde uyandırdığı fırtınaya kendim de şaşıyorum.
1. Kâmuran'ın ağlamasının kalbimde uyandırdığı fırtınaya kendim de şaşıyorum.
Lisan : İtalyanca fortunale
Telaffuz : fırtı'na