fesat kumkuması, içi fesat, mide fesadı
1. isim , isim , isim , isim , Bozukluk
1. Mide fesadı. Ahlak fesadı.
1. Mide fesadı. Ahlak fesadı.
2. Karışıklık, kargaşalık, ara bozuculuk
1. Birçokları kahveleri fesat yatağı saymayı sürdürürler.
1. Birçokları kahveleri fesat yatağı saymayı sürdürürler.
3. Hile
4. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Herhangi bir konuda iyimser olmayan, kötü yorumlayan (kimse)
1. Sen de ne fesat adamsın!
1. Sen de ne fesat adamsın!
5. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Karıştırıcı, ara bozucu (kimse)
1. Fakat gitgide içlerine uygunsuz adamlar ve türlü fesatlar karışmış.
1. Fakat gitgide içlerine uygunsuz adamlar ve türlü fesatlar karışmış.
Lisan : Arapça fesād