eşitlik derecesi, eşitlik eki, fırsat eşitliği, gün tün eşitliği
1. isim , isim , isim , isim , İki veya daha çok şeyin eşit olması durumu, denklik, müsavilik, müsavat, muadelet
1. Böyle bir eşitlik, ehliyeti olan herkesin en yüksek makamlara çıkabilmesi demek.
1. Böyle bir eşitlik, ehliyeti olan herkesin en yüksek makamlara çıkabilmesi demek.
2. Kanunlar yönünden insanlar arasında ayrım bulunmaması durumu
3. toplum bilimi , toplum bilimi , toplum bilimi , toplum bilimi , Bedensel, ruhsal başkalıkları ne olursa olsun, insanlar arasında toplumsal ve siyasi haklar yönünden ayrım bulunmaması durumu
1. Bunlar, eşitlikten yana olduklarını söyleseler de yaptıkları işler hep kendi ipliklerini boyamaya dayanır.
1. Bunlar, eşitlikten yana olduklarını söyleseler de yaptıkları işler hep kendi ipliklerini boyamaya dayanır.