erişmek

fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Varılması zamana, emeğe bağlı olan veya uzakta bulunan bir amaca varmak, ulaşmak

Örnek:

1. Genç yaşında üne erişmiş, yönettiği oyunlar afişlerden inmemiş.

1. Genç yaşında üne erişmiş, yönettiği oyunlar afişlerden inmemiş.

2. Bir yere ulaşmak, varmak

Örnek:

1. Boyu bir elli beş olduğu için eli ancak on beşinci düğmeye erişebilmektedir.

1. Boyu bir elli beş olduğu için eli ancak on beşinci düğmeye erişebilmektedir.

3. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bitkiler veya bunların ürünleri olgunlaşmak

Örnek:

1. Yemişler bu yıl çabuk erişti.

1. Yemişler bu yıl çabuk erişti.

4. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Zaman gelip çatmak

Örnek:

1. Vakit erişti. Bahar erişti.

1. Vakit erişti. Bahar erişti.