1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gösterişli, iri yarı
1. Hulûsi Bey elli yaşlarında, enine boyuna bir adamdı.
1. Hulûsi Bey elli yaşlarında, enine boyuna bir adamdı.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Çok ince ayrıntıları ile, eksiksizce, enikonu
1. Biraz da kendi kendinize, kendi kafadaşlarınızla baş başa kalarak enine boyuna her şeyi ölçünüz.
1. Biraz da kendi kendinize, kendi kafadaşlarınızla baş başa kalarak enine boyuna her şeyi ölçünüz.