1. büyütülmek, bakılmak
1. Çocuklar Nimet Hanım adında bir kadının elinde büyüdüler.
1. Çocuklar Nimet Hanım adında bir kadının elinde büyüdüler.
2. eğitilmek, bilgi, görgü ve terbiye sahibi olmak, yetiştirilmek
1. Üstadım, ben sizin elinizde büyüdüm, sizden feyzaldım.
1. Üstadım, ben sizin elinizde büyüdüm, sizden feyzaldım.