elden çıkarmak

Anlamı:

1. bir şeyin sahipliğini başkasına geçirmek, satmak

Örnek:

1. Eskilerden bir kısmını yok pahasına elden çıkarmak gerekecek.

1. Eskilerden bir kısmını yok pahasına elden çıkarmak gerekecek.

2. yitirmek

Örnek:

1. Sanki o, kaçırdığım, elden çıkardığım bir fırsattı.

1. Sanki o, kaçırdığım, elden çıkardığım bir fırsattı.