el alışkanlığı, el altında, el altından, el arabası, el ayası, elbasan tavası, el bezi, el birliği, el bombası, el çabukluğu, el çantası, el değirmeni, el duşu, el ele, el emeği, elense, el erimi, el erki, elezer, el falı, el feneri, el freni, el havlusu, el ilanı, el işçiliği, el işi, el kantarı, el keseri, el kılavuzu, el kiri, el kitabı, el notu, el oltası, elöpen, el sabunu, el sanatları, el sözlüğü, el şakası, el tası, el telefonu, el telsizi, el topu, el ulağı, el uzluğu, el yatkınlığı, el yazısı, el yazması, el yordamıyla, elde bir, elden ele, eli açık, eli ağır, eli ayağı düzgün, eli bayraklı, elibelinde, eli belinde, eli bol, eli boş, eliböğründe, eli böğründe, eli çabuk, eli dar, eli geniş, eli hafif, eli koynunda, eli kulağında, eli mahkûm, eli maşalı, elimsende, eli nimetli, eli selek, eli sıkı, eli sopalı, eli şakağında, eli yatkın, eli uz, eli uzun, eli yatkın, eli yordamlı, eli yüreğinde, eli yüzü düzgün, eli yüzü temiz, eline ağır, eline ayağına çabuk, eline çabuk, elinin körü, azel, art elden, havvaanaeli
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü
1. El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk
1. El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk
2. Sahiplik, mülkiyet
1. Elimdeki bütün parayı bu eve yatırdım.
1. Elimdeki bütün parayı bu eve yatırdım.
3. Kez, defa
1. İki el silah sesi duyuldu.
1. İki el silah sesi duyuldu.
4. İskambil oyunlarında oynama sırası
5. İskambil oyunlarında her bir tur
1. Kış geceleri arkadaşlar arasında bir el poker çevirmek de keyiftir.
1. Kış geceleri arkadaşlar arasında bir el poker çevirmek de keyiftir.
6. Bazı nesne ve araçların tutmaya yarayan bölümü
1. Kapı eli.
1. Kapı eli.