el koymak

Anlamı:

1. bir yolsuzluğu ortaya çıkarmak, incelemek, vaziyet etmek

2. üstüne konmak

3. zorla almak

Örnek:

1. Herkesin olan bir olanağa el koyup onu kendi çıkarına kullananı neden seveyim?

1. Herkesin olan bir olanağa el koyup onu kendi çıkarına kullananı neden seveyim?

4. işi üzerine almak, sorumluluğu üstlenmek

Örnek:

1. Annem hemen işe el koydu.

1. Annem hemen işe el koydu.

5. yetkili organ bir malı veya bir kuruluşu kendi yönetimine almak