1. isim , isim , isim , isim , Davranış, tavır
1. Gül kokusunda saf ve masum bir eda, yaseminde romantik bir sevda hisseder gibi olurum.
1. Gül kokusunda saf ve masum bir eda, yaseminde romantik bir sevda hisseder gibi olurum.
2. Naz, işve
1. Giyimi kuşamı tepeden tırnağa Paris modası ya, nazı edası hiç aşağı kalmıyor ki!
1. Giyimi kuşamı tepeden tırnağa Paris modası ya, nazı edası hiç aşağı kalmıyor ki!
3. Anlatış biçimi, tarzı
1. Sonra birdenbire sözlerinin konferans edasını değiştirerek bana sordu.
1. Sonra birdenbire sözlerinin konferans edasını değiştirerek bana sordu.
Lisan : Arapça edāʾ
Telaffuz : eda: