düzgün


İlgili Kelimeler:

eli ayağı düzgün, eli yüzü düzgün

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Doğru ve pürüzsüz, muntazam

Örnek:

1. Ayşe çayı demlemiş, düzgün dilimlerle francala kesiyordu.

1. Ayşe çayı demlemiş, düzgün dilimlerle francala kesiyordu.

2. Düzenli, kusursuz, insicamlı, rabıtalı, muntazam

3. İyi

Örnek:

1. Belli ki hâlleri vakitleri çok düzgün değil.

1. Belli ki hâlleri vakitleri çok düzgün değil.

4. zarf , zarf , zarf , zarf , Kurala uygun olarak, kusursuz bir biçimde

Örnek:

1. Düzgün konuşuyor.

1. Düzgün konuşuyor.

5. matematik , matematik , matematik , matematik , Kenar veya ayrıtları ile açıları birbirine eşit olan (biçim)

Örnek:

1. Düzgün çok yüzlü.

1. Düzgün çok yüzlü.

6. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Fondöten